13 Temmuz 2013 Cumartesi

Goalunited Hack Hilesi Yoktur

İnternette bir sürü yerde Goalunited oyunu ile ilgili GUI ve Para hilesi görüntüleri dolaşır. Bunların bir çoğunu denemiş biri olarak söyliyeceğim tek şey bu dosyaların tamamı aldatmaca yani Fake'dir.


Şu ana kadar denediğim dosyaları yazayım ve gerçekleri anlatayım.

GoalUnited Dinheiro & GU Estrelas Hack v.1.3 criado por Script kiddies.exe : Bu dosyanın ekran görüntüsü şu şekildedir.
Bu programı çalıştırdığınızda herhangi bir işlem yapmıyor. Aşağıdaki bölüm doluyor ama bir işe yaramıyor. Bu dosyayı bulmak ile uğraşmayın. İsteyen bana ekonomu@yahoo.com adresinden mail atarak bu dosyayı alabilir.
Başka bir hack programında ise Framenetwork hatası veriyor. İlgili linkten programı çekmeme rağmen bir türlü Framenetwork uyarısını geçemedim. Tüm işletim sistemlerinde denedim. Kısaca program fake yani işe aldatmaca.
Başka bir programda ise goalunited bilgilerini girip onaylıyorsunuz bu sefer program update edilmeli yalanını uyduruyor. Tabiki update için yine bir şeyler yapmanız lazım diyor. Kısaca bu programların hepsi üç kağıt ve reklam amaçlı oluşturulan fake dosyalar. Bu dosyaları çekmek için girdiğiniz siteler bizlerin sayesinde hit sayılarını artırıp reklam gelirlerini artırıyor. O yüzden bu oyunun hilesini aramak zaman kaybıdır.  Umarım bu uyarılarımı değerlendirir ve uğraşmazsınız.

Türkiye'de Yarışçılık Gelişir mi ?

Türkiye’de Yarışçılık Gelişir mi ?
Bugün ki yazımın çoğunluğunu Türkiye’de yarışçılığın durumuna farklı bakış açışıyla başlamak istiyorum. Aşağıdaki  koşu ile ilgili yorumlarda bulunucam.


Koşudaki tüm atlarda gördüğünüz üzere takı var. Yani babadan oğla geçen yarışçılık ile bilende bilmeyen de atlarına takı kullanıyor. Şimdi aşağıda Dubai World Koşularında koşan atlar var.


Gördüğünüz üzere Dünyanın en iyi atlarında Takı kullanmamışlar. Ama ne hikmetse bizim babadan oğla geçen ve bilimsellikten uzak yarışçılığımızda takıyı görsellik olarak kullanıyorlar. Hani apaçi dediğimiz sonradan görme tipler var ya işte arabalarına etiket, spoiler, marşpiyel tarzı eklentilerle görsellik katmaya çalışıyorlar. İşte bu Apaçi olarak tabir edeceğimiz kişilerle aynı kafadaki at sahibi ve antrenörler atlarını birer canlı değil de birer araç olarak gördükleri için yukarıdaki rezilliklere sebebiyet veriyorlar. Gerçekten atın ihtiyacı olup da bu takıları kullananları bu olaydan muaf tutuyorum.  Ancak zaten derece olarak Dünya yarışçılığında çok gerilerdeyiz. Arada bir 4-5 yarış üst üste koşu kazananı şampiyon olarak adlandırıyoruz ama Yurt dışından orta karar bir at geldiğinde yarışçılığımızın durumu hemen ortaya çıkıyor. Hala bazıları ülkemizde atların kalitesizliğinden dem vuruyorlar. Problem Atlarda değil problem Jokey, antrenör ve at sahiplerinde.  Yani İngiltere’den jokey, at sahibi ve antrenör ithalatı yapmış olsak şu anda Yarışçılığımız 50 yıl ilerde olurdu. 
İzmir’de Tütün Tınaz diye bir at var. Bu at artık starttan düzgün çıkmama alışkanlığı edinmiş. Tesadüf eseri düzgün çıkarsa kazanıyor çıkmaz ise bu ata güvenen herkesi yatırıyor.  Daha önceden bu tarz start problemi olan atlarda Müşterek Bahis Harici koşturulma yöntemi vardı ama baktılar bu yarış severin işine yarıyor hemen bu kuralı iptal ettiler.  Şimdi starttan ya düzgün çıkarsa diye millet bu atı mecburen kuponuna yazıyor. Yani her şartta yarış severin dezavantajına olan bir durum söz konusu. Bir de yarışlara bakıyoruz. Mesela 15 atın koşacağı bir koşu saat 16.00 da başlayacak. Koşuda atların startta girmesi ve yarışın başlaması en iyi ihtimalle tam tamına 5-6 dakikayı buluyor ve 16:00 da başlaması gereken koşu 16:06 da başlıyor. Startta ilk giren at bu sefer startın içinde 4-5 dakika bekleyip diğer isimleri bekliyor. Yabancı yarışlara bakıyoruz. Atlar starta koşu saatinden önce hazırlanıp giriyor ve çok olağan dışı bir şey olmadığında koşu maksimum 1 dakika sonra başlıyor.
Adana Hipodromunda geçenlerde Baba Altar’ın ahırına gizlice dopingli ot atılmış. Şimdi siz İrlanda ve İngiltere’de böyle bir olayı hiç duydunuz mu. Ben söyliyeyim duyamazsınız. Çünkü böyle bir yarışçılık ve art niyet Dünyanın hiçbir yerinde cezasız kalmaz. Ama bizde faili bile bulunmamıştır.
Akın Sözen Özbaylım ile kazandığı koşudan sonra tartı mahallinde fazla kilodan dolayı koşuyu kazanmasına rağmen sonunculuğa atıldı. O gün kuponlarda Özbaylım’ı sürdirek bir isimdi ve bu ismi kuponunda banko bulunduranların hepsi  büyük bir ikramiyeden oldu. Sonuçta jokeyin hatasını kim çekti yine yarış sever.

Gökhan Yılmaz Adana’da Demironur üzerinde kolay bir yarış kazanmak üzerineydi. Son 50 metrede atının kantarmasını çekti ve atını en dış kulvardan gelen Uçanok’a bilerek geçitli. Sonra sözde Komiserler Kurulu bu aprantiye ceza vericez dedi. Şu an da bu apranti yine at biniyor. Dünya da bu şekilde yapana değil at bindirmek hipodromlara bile sokmazlar.  Ama bizde çoğu kişi bu aprantinin yaptığını unutmuştur bile.

Yani TJK, Komiserler Kurulu ve yarışlarla alakalı tüm grupların tek bir amacı var o da yarış severleri nasıl keriz yerine koyarız ve nasıl cebindeki son kuruşa kadar alırız olayıdır. Kısaca Deveye sormuşlar neren eğri demiş o da nerem doğru ki. Kısaca bizim Yarışçılığımız da deve gibi. Nerden tutsak elimizde kalır. O yüzden Yarışçılığımız için çenemizi yormaya bile gerek yok.